Serdar Arseven

Serdar Arseven

Başbakan Erdoğan’dan Bedelli Askerlik Açıklaması!..

Başbakan Erdoğan’dan Bedelli Askerlik Açıklaması!..

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kanal 7’den Mehmet Acet kardeşimizin “Bedelli Askerlik” meselesine ilişkin sorusunu cevaplandırırkendedi ki;

“Bedelli askerlik şu anda gündemimizde yok daha sonra gündemimize gelebilir mi?.. Gelebilir. Bu konuyla ilgili olarak yeniden böyle bir adım atalım denirse bu konuda hükümetimiz gerekirse böyle bir adım atabilir.”

Hükümet, bedelli askerlik uygulamasına olumlu bakıyor.

Özeti bu.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından bu “askerlik” tartışmasının çağımızın gereklerine uygun modellerle ortadan kaldırılması şart.

Şu anda neredeyse 800 bin genç GBT’ye takılmış durumda.

Araba kullanırken çevrilecek olurlarsa, otelde kalacak ya da yurtdışına çıkmaya niyetlenecek filan, anında alınıp götürülecekler!..

Bu kadar genç “asker kaçağı” ise ve bunların hepsine “Vatani görevini yapmaktan kaçan karaktersiz!” damgasını vuracaksak, memleket yan yatmış demektir.

“İlle de bedelli askerlik” diyen gençlerimizle, orta yaşlılarımızla uzun süredir yazışıyorum.

Kimileri ile birebir konuştum, yakından tanıdıklarım var.

Hiç şüpheniz olmasın, onlar da sizin benim gibi insanlar.

Memleketlerini çok seviyorlar, memleketleri için üretiyorlar ve vergilerini de tıkır tıkır öderken “ıh” demiyorlar.

Bu başka bir şey.

Bir kere arkadaşlar; bir ordunun gücü ile asker sayısı arasında doğru orantı yok.

İsrail 3 milyonluk bir “terörist” devlet ama karşısındaki büyük kalabalıklara üstünlük sağlayabiliyor…

Yüz milyonlarca askeriniz olsa ve bunların ekseriyetini “Çay kahve götür getir” işlerine koşturuyorsanız…

Bunlar, bir savaşta “topuktan vurulanlar” sınıfına girerler!..

Askerlik basit bir iş değildir.

Bir duvar boyacılığını doğru dürüst öğrenmeniz için en az 2 yıl sıkı bir ustanın yanında çalışmanız gerekir de, askerlik gibi vatanın istikbali ve istiklali ile birebir alâkalı bir işin hakkını verebilecek vasıflara ermek için en az 5 yıl gerekmez mi?..

Askerlik “profesyonel” işidir, bu iş için “para almak” işin asaletine gölge düşürmez.

 Öyle olsaydı parasıyla askerlik yapan astsubaylar, subaylar ve hele generallerin yaptıkları işin asaletinden bahsedemezdik.

Bedelli askerlik uygulamasından faydalanmak isteyenlerin kahir ekseriyeti iş güç sahibi, ülkesine katmadeğer sağlıyor, istihdam sağlıyor, vergi ödüyor.

Uzun dönem askerlik yapsa, bunların hiçbirine yaramayacağı gibi,  devletin kesesinden yiyecek.

Biz kısa dönem askerlik yaptık, o sürede elimizden geldiğince bir şeyler öğrenmeye çalıştık amma velâkin uzun aylar boyunca millete devlete katkı sağladığımızı söyleyebilecek durumda değiliz.

Albay’ımızın “Serdaaar! İki çay!” komutuna duyarlılık, hayatımızda neleri değiştirdi, vatana, millete ne getirdi bilinmez…

Bedelli askerlik uygulamasına denk gelseydik, faydalanırdık.

O vakit memleket bir şey kaybetmezdi.

Hatta bir miktar kazancı olurdu bu işten.

Belki, bedel ödeyemeyen arkadaşlarımız bize kızardı.

Ne ki, onları kızdıran nice faktör var…

Bir “Bedel” parasını gözden çıkartan diğerleri ile aynı “ruh” rahatlığı ile yapmıyor ki askerliği!..

Parası olmayan askerle parası olan asker bir olmalı ama bir mi?..

Aslında bedelli bedelsiz meselesi de olmayacak; şöyle bir “Askeriye nasıldır, askerler ne iş yapar, oradaki disiplin nicedir?” bunları görecek hadi birkaç da “atış” yapacak kadarına yetecek bir süre için askere aldım mı yeter.

O da taş çatlasın, herkes için 28 gün!..

Askerlik çok ciddi bir meslektir, çok şerefli bir meslektir.

Birçok incelikleri vardır ve asla basit değildir.

Bir mesleği “herkesin” yapması o mesleğe saygınlık kazandırmaz aksine sıradanlaştırır.

Sadece “uzmanların” yapabildiği bir meslek olmalı askerlik.

O kadar ayrıcalıklı.

Bence…

Bedelli askerlik çıkmalı.

Askerliğe de bedelli askerliğe ihtiyaç hissettirmeyecek bir model getirilmeli.

Günün birinde nasılsa olacak olanı geciktirmenin ne mânâsı var. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi