Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Fareler Gibi Kaçışıyorlar!

Fareler Gibi Kaçışıyorlar!

Goyim (Yahudi olmayan kimse) Yahudi aleyhtarı olursa başına gelmedik kalmaz. Vay haline! Vurun abalıya olur. Ya Yahudi bizzat kendisi Yahudi aleyhtarı olursa? Yahudileri aşağılarsa? Gam değil. Kendileri istedikleri kadar çuvaldızı kendilerine batırabilirler. İstedikleri kadar dövünebilirler. Ama bunu başkası yapmaya kalkıştığında aynı ibareyle bile olsa alnını karışlarlar. Yahudiler kendi kendilerine böyle çifte standart uygularlar. Carter bunu şöyle formüle etmiştir: İsrail’de istediğin kadar İsrail’i yerden yere çalabilirsin. Burası serbest atış bölgesi. Bunu ABD’de yapmaya kalkıştığında siyasi kariyerini kaybedersin ve damgalanırsın. Bedelini ödersin. Adamı bitirirler. İşte bu çuvaldızı kendine batıranlardan birisi de Sderot eski Belediye Başkanı Eli Mayol. Şanslı adam. Krala çıplak diyor. İsraillilerin ve ‘yenilmez’ ordusunun Gazzeliler karşısında son gösterdiği çaylaklık ve pısırıklıktan ötürü çılgına dönmüş ve adamda şafak bütün tonlarıyla atmış. Dindaş ve ırkdaşlarına söylemedik laf bırakmıyor. İsrail’in zayıf ve pısırık ve halkının da fareler gibi korkak olduğunu; füzeler karşısında sağa sola sindiklerini ve kaçıştıklarını söylemiş. ‘Fareler gibi kaçışıyorlar’ demiş. Az mı etmiş çok mu etmiş Türk basınına danışmak lazım. Yahudi düşmanlığını ölçme aleti ve sanatı bizde. Bizim basınımızda. Esasında böyle bir lafı İtalyan yazar Avrupa’da yaşayan Müslümanlar için etmişti. Ariana Fallaci isimli Mine Kırıkkanat kırması çılgın İtalyan yazar Müslümanların Avrupa’yı nüfus artışı yoluyla istila etmek üzere olduklarını söylemiş ve fareler gibi çoğaldıklarını ifade etmişti. Kendisi doğmamış çocuğa don biçmiş ve mektup yazmış ama kendinden başka kimseyi sevmediğinden doğuramadan bu dünyadan göçmüştü. Papa ile izdivaç edebilirdi ama derdine yansın! 

*

 Kaddafi de yakayı ele vermeden önce sağa sola çemkiriyor ve halkını fareler olarak nitelendiriyordu. Fare dediği halk sonuçta kendisini fare deliğinde kıstırdı. Abdulhamid Keşk’in bir zamanlar el hissi kable’l vukuu ile söylediği gibi adeta lağım tünelinde yakayı ele vermiş ve imha edilmişti. İlginçtir daha önce yazdığımız gibi maalesef Churchill de Araplar için köpekler ifadesi kullanmıştır. Apo da başka ifadelerle kendi halkını aşağılamıştı. Ama keserin sapı kendinden olunca insan rahatlıkla bu tür lafları ve gafları sineye çekebiliyor! Zahir, başkaları söylese isyan nedeni olur. Son sıralarda Yahudiler kendi kendilerine hakaret etmeye başladılar. Onun ötesinde herkesi komploculukla suçlarken bu koroya Başbakanları Netanyahu da katıldı. O da Avigdor Lieberman ve kabine arkadaşlarını kendine karşı komplo kurmakla suçluyor. Yahudiler kendilerine karşı komplo yapıldığına inanırlar ama kendilerinin başkalarına yani goyimlere komplo yaptıklarına inanmazlar. Reddederler. Faiz mesesi gibi. Doğuştan tefeci oldukları halde kendi aralarında faizli alışveriş yapmazlar. Kendi aralarında kumar oynamazlar ama goyimlerin parasını çuvalla kaldırırlar. 

*

 Sderot eski Belediye Başkanı Eli Mayol dindaşı Yahudilere kızarken belki de haklı. Zira mücerret Yahudi oldukları için değil beceriksizliklerinden ve pısırıklıklarından dolayı kızıyor. Onu kızdıran şu: Parayı gördüklerinde koşuyorlar füzeyi gördüklerinde kaçıyorlar. Ne demişler: Parayı gördün mü kapış, sopayı gördün mü sıvış! Adam kızmasın da netsin? Başka yolu var mı? Canları niye bu kadar tatlı diye soruyor. Sormakta da haklı. Eli Mayol’un anlattıklarının daha fecisini kendisi gibi eski belediye başkanı olan Ümmü’l Fahm’ın eski belediye başkanlarından Raid Salah anlatıyor. Biri Filistinli diğeri İsrailli iki eski belediye başkanı da son yaşananlarla ilgili tanıklıklarında aynı şeyi söylüyorlar. Daha doğrusu Raid Salah eski meslektaşının söylediklerini tamamlıyor. Eli Mayol’a bazı ilavelerde bulunuyor. Raid Salah ilaveten şunları söylüyor: “Yahudi askerleri o kadar ağır bir psikolojik baskı altındalar ve travma yaşıyorlar ki sormayın gitsin! Gazze’de aslanlar gibi çarpışanların karşısına çıkmamak ve önceden saf dışı olmak ve kendilerini ıskartaya çıkarmak için ellerine ve ayaklarına ateş açıyorlar!.” İnanılmaz ama gerçek. İnanılmaz ama doğru. Raid Salah yalan söylemiş olabilir mi? Bence hayır. Bu sözlerinde Kur’an’a da istinadı var. Haşr Suresi ikinci ayette Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor: “Kitap Ehlinden inkâr edenleri ilk sürgünde yurtlarından çıkaran O’dur. Onların çıkacaklarını siz sanmamıştınız, onlar da kalelerinin kendilerini Allah’tan koruyacağını sanmışlardı. Böylece Allah (ın azabı) da, onlara hesaba katmadıkları bir yönden geldi, yüreklerine korku saldı; öyle ki evlerini kendi elleriyle ve mü’minlerin elleriyle yıkıyorlardı. Artık ey basiret sahipleri ibret alın…” Haşrin veya sürgünün başında halleri böyle idi. Yani kendi evlerini yıkıyorlardı. Ahiri Haşr veya haşrin veya sürgünün sonunda da kendi ellerine ve ayaklarına ateş açıyorlar! Olur şey değil ama oluyor. Peki! Sderot eski Belediye Başkanı Eli Mayol ne yapsın? Kime kızsın? 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mustafa Özcan Arşivi