Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Kuzey Irak’ta referanduma doğru

Kuzey Irak’ta referanduma doğru

Kuzey Irak yönetiminin eylülde bağımsızlık için referandum kararı almış olması aslında kimse için sürpriz olmamıştır/olmamalıdır. Irak’ın işgalinin ardından bölgesel bir yönetimin oluşturulması ile bu noktaya gelineceği anlaşılmıştı. Meseleye bu açıdan bakıldığında gelinen noktada öncelikli olarak tepki gösterilen ve suçlanan ülkenin ABD olduğu unutulmalıdır. Kuzey Irak’ta özerk bölgenin oluşturulmasına Türkiye işgal öncesinden itibaren karşı çıktı ve Irak’ın toprak bütünlüğünü değiştirecek bir gelişmeye kesinlikle karşı olduğunu çeşitli kereler açıklamıştı. Ne var ki, Türkiye’nin bu hassasiyeti dost ve müttefik(!) ABD ve koalisyon ortaklarınca dikkate alınmamış, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi adı altında yarı bağımsız bir bölge ortaya çıkmış/çıkartılmıştı. O günden beri Barzani çoğunlukla ABD ziyaretleri öncesi ve sonrası bağımsızlık ilanını gündeme getirmiş, bunun da ötesinde bağımsızlık ilanının hakları olduğunu dile getiriyorlardı. Kısacası, başından beri Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin hedefi bağımsız bir devlet kurmak olmuştur ve bu hedeflerini gizlemeye gerek duymamışlardır. Zaten olayın gizlenecek bir yanı da yoktur.

Suriye’nin karışması/karıştırılması ile birlikte benzer bir yola orada da girildiği biliyor. Yani, bölgede bir Kürdistan devleti kurulmasını öngören geçmişi 100 yıl önceye dayanan bir plan adım adım uygulanıyor. Bu bakımdan Irak’taki yapıya benzer bir oluşum Suriye’de gerçekleştirildiğinde söz konusu planın uygulanması tamamlanmış olmayacaktır. Yüzyılı aşkın bir süre önce Haçlılar ve Siyonistler tarafından haritası bile çizilerek ilan edilen planın hedefinde Türkiye ve İran da vardır. Bu noktada planın hazırlayıcısı İngiltere olmakla birlikte daha İsrail kurulmadan önce Siyonistler kurulacak İsrail devletinin güvenliği için bölgede etnik ve laik bir yapıya sahip bir Kürt devletine ihtiyaç duymuşlardır. İsrail gizli belgelerinin açıklanan bölümlerinde bu husus görülmektedir. Zaten geçtiğimiz günlerde Netanyahu’nun Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin bağımsızlık ilanının hakları olduğu yönündeki açıklaması da bu hususu göstermektedir.

Peki; Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi, aldığı referandum kararını uygulayabilir mi? Uygulanması, böyle bir yönetimin ortaya çıkmasını sağlayan ABD ve koalisyon ortaklarının onayını ve desteğini almalarına bağlıdır. Referandum yapılması ve istenen sonucun alınması Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin bağımsızlık ilanı için yeterli olacak mıdır? Bu da yine ABD ve koalisyon ortaklarının onayına bağlıdır. Siyonistlerin ise referandum yapılması için Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’ni destekledikleri, hatta teşvik ettikleri kesindir. Özet olarak; bölgemizdeki ülkelerin parçalara ayrılması için Haçlı-Siyonist ittifakı sürüyor. Bu bakımdan İsrail bölgede kaldığı sürece bölgemizin bağrına saplanmış olan hançer kanatmaya devam edecektir.

Yani olay Barzani’nin isteğinden ibaret değil, emperyal güçlerin hedeflerine ulaşması için Barzani’yi heveslendirmelerinden kaynaklanıyor. Aslında İsrail’in kurulduğu günden bu yana Filistin’e ve Filistinlilere yönelik saldırılar ve döktüğü kanın sorumlularından birisi de Haçlı ittifakı değil midir? Yani, İslam dünyası söz konusu olduğunda Haçlı-Siyonist ittifakı birlikte hareket etmektedir. Buna karşılık gecikilmeden İslam ülkeleri arasında birlik oluşturulması, bu tehdide karşı durulması gerekiyor. Ne yazık ki, bazı İslam ülkelerinin yöneticileri Müslümanları kardeş bilmek ve ona göre hareket etmek yerine Haçlı-Siyonist ittifakı ile kol kola yürümeyi tercih ediyorlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi