Sağlık, Çevre ve Sağlıklı Çevre

Sağlık, Çevre ve Sağlıklı Çevre
Biruni Üniversitesi elde ettiği yüksek doluluk oranıyla 2014-2015 eğitim öğretim yılında vakıf üniversiteleri arasında ilk sıralara yerleşmeyi başardı.

Sağlık bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik hali olarak; çevre de canlıların gelişmesini ve yaşamasını sağlayan, onları sürekli olarak etkisi altında bulunduran fiziksel, kimyasal, biyolojik ve toplumsal faktörlerin tamamı olarak tanımlanıyor. Bu tanımlara göre sağlığı çevreden soyutlamak mümkün değildir. Sağlık ekonomisinde, sağlığı sağlık hizmetlerinin bir sonucu(ürünü) olarak görürler ama bu yaklaşım, sağlık hizmetini sunanların desteklediği bir tarz değildir. Birincisi, sağlık öncelikle doğuştan getirilen özelliklerin etkisi altındadır. Yani bazı kişiler sağlık düzeyi ve kapasitesi açısından diğerlerine göre daha avantajlı veya dezavantajlı olarak dünyaya geliyor. Böylelikle herkese aynı derecede sağlık hizmeti sunsanız bile, bazılarının sağlığı diğerlerinden daha iyi veya kötü olacaktır. İkincisi, kişilerin yaşam tarzı, alışkanlıkları, yeme içme kültürü, uyku düzeni, spor yapması veya yapmaması, sağlığın diğer belirleyicileri olarak karşımıza çıkıyor. Üçüncüsü, kişilerin dönem dönem sağlık açısından vücut taraması (check up diye İngilizce kelime kullanmaya gerek yok)yaptırıp yaptırmaması, hastalandığında hemen hizmeti talep etmesi veya ihmalkar davranması, sağlığını savsaklaması da önemli bir belirleyicidir.


haydarsur-001.jpg

 

Biruni Üniversitesi rektör yardımcısı

Prof. Dr. Haydar Sur

 

Bütün saydıklarımız bir yana, kişinin yaşadığı fiziksel ve ruhsal çevre de sağlığın güçlü bir belirleyicisidir. Hergün sabahtan akşama kadar korna seslerinin hiç susmadığı ve bir yerlere yetişmek için koşturup durduğumuz bir dünyada tam olarak sağlıklı kalmanın imkanı yoktur. Ama çevrenin geri planda her zaman azar azar etkisinin olduğu uzun dönemi de bir yana bırakırsak, sağlığın doğrudan belirleyicisi olduğu durumlar çoktur.

Çevre ve Sağlık İlişkisi

Soluduğumuz havadan başlayarak, yediğimiz içtiğimiz maddeler, işimiz veya zevkimiz gereği sağlığa zararlı maddeler ile temaslar (ayakkabıcıların deriyi yapıştırmakta kullandığı maddeler gibi), aşırı nemli veya kuru havanın derimizde oluşturduğu kalıcı etkiler, yaşadığımız yerde bulunan manyetizma veya radyasyon, yediğimiz balığın yaşadığı denizin kirliliği, toprağın kirliliği gibi günlük hayatımızı saran binlerce konuyu bu çerçevede ele alabiliriz.

Çevrenin sağlık üzerindeki etkilerini incelerken, olumluları desteklemek, olumsuzların önüne geçmek maksatlı genel yaklaşım içinde öncelikle sağlığa zararlı maddelerin oluşumunu veya ortamda kalışını önlemek ilk düşünülmesi gereken oluyor. Bu nasıl sağlanabilir?

İçme ve kullanma sularının, besinlerin, kapalı mekanların, kaplıca ve yüzme havuzu gibi tesislerin, hamam ve saunaların, güzellik salonları ve berberlerin, metro, otobüs, servis aracı vb. ulaşım araçlarının, işyerlerinin, ikamet alanlarının, lokanta vb. tesislerin, her birinin sağlığımızı doğrudan bozacak veya onu destekleyecek etkileri vardır. Kamuya açık her türlü faaliyet ortamlarının sağlığı doğrudan ilgilendiren bir yönü bulunuyor.

Bir kişiyi sağlıklı kılan nedir? Şüphesiz sadece uygun egzersizleri yapmaktan ve doğru beslenmekten daha fazla bir boyutla karşı karşıyayız. Birinden sağlıklı diye bahsederken, “bu kişinin fiziksel olarak fit (yine dilimize yapışan yabancı kelime belası), görünüşte “zinde” veya hiçbir rahatsızlığı ya da hastalığı olmadığını kastettik” dersek ifadeyi çok daraltmış oluruz. Sağlıklı olmak halini (Azerbaycan Türkçesi’nde bu durum bizim ifademizden daha yakışıklı olarak sağlamlık diye ifade ediliyor) anlamaya ve anlatmaya başlamanın güzel bir çıkış noktası, fiziksel görüntü şeklinde konuya girmektir. Ama mesele burada bitmemekte hatta yeni başlamaktadır. Bir kişinin sağlıklı olduğu sonucuna ulaşabilmek için onun hayatına her yönüyle bir bakmak gerekecektir. Birincisi, ruhsal durumuna bakmalıdır çünkü şaşılacak derecede kişinin sağlık durumu bu temele dayanmaktadır. Kişinin ruhsal durumunun elverişli olması ona çevre ve arkadaş kazandıracak, dengeli ortamlarda yer bulmasının olanağını verecektir. İkincisi, ruhsal durumla çok yakından ilişkili ve birçok noktada iç içe geçmiş olan duygusal duruma eğilmelidir. Bu, özellikle kişinin ne tür bir gruba ait olmaya istekli olduğunu belirleyendir. Kendisine sağlıklı olma yolunu açacak bir grup dinamiği oluşturacak kişilere meyletmekle kişi derinden derine bir ölçüde sağlığının düzeyini belirlemiş olmaktadır. Tabii ki bunun tersi de doğrudur. Aslında halim selim, kişilikli birinin sürekli şiddete eğilimli kişilerle vakit geçirmesi onu şiddet eğilimine sokar. Kolayca mutlu olmaya uygun olmayan kişi de hayatı güzelce yaşayan ve neşeli günler geçiren kişilerle bir arada olursa mutlu zamanlar yaşar. Üçüncüsü, neredeyse hiç şaşmaz şekilde kişinin başkalarına ne şekilde davrandığı, onun sosyal çevresini ve giderek sosyal sağlığını belirlemektedir. Nihayet bir kişinin fiziksel sağlığı onun genel iyilik halini belirleyen olarak önem taşımaktadır. Bütüncül yaklaşım (holistic approach), bu kısmi bileşenlerin hepsini kabul eder ve genel anlamda sağlık düzeyinin belirlenmesinde bunların tek tek katkısını da ele alır. Ancak sağlığı bunların sadece birine indirgemek (sıklıkla bunu beden sağlığı gibi anlamak) büyük hatadır.

Yirminci yüzyıl halk sağlığı uygulamalarında büyük başarıların ortaya konulduğu bir dönem olarak dikkat çekmektedir. ABD’de kurulmuş olan ve hem ulusal hem de uluslararası halk sağlığı çalışmalarının öncü kuruluşları arasında yer alan CDC, bu yüzyılın 10 temel başarısını şöyle listelemektedir:

  1. İçme sularının florlanması
  2. Bulaşıcı hastalıkların kontrol altına alınması
  3. Motorlu araçların kullanımında güvenliğin sağlanması
  4. İşyeri güvenliğinde gelişme sağlanması
  5. Güvenli ve sağlıklı beslenme
  6. Anne-çocuk sağlığında gelişmeler
  7. Tütün kullanımının sağlığa zaralarının belirlenmesi
  8. Aile planlaması
  9. Koroner kalp hastalığı ve felçlerden kaynaklı ölüm ve hastalıkların kontrol edilmesi
  10. Bağışıklama

Aşağıdaki şekilde sağlığı belirleyen 3 ana kulvar (fiziksel çevre, kültür ve hükümet politikaları) gösterilmektedir. Buna göre, hükümet politikaları politik çevremizi, kültür sosyal çevremizi ve fiziksel ortamlar fiziksel çevremizi oluşturduğuna göre sağlığı çevreden bağımsız düşünmek mümkün değildir

Prof. Dr. Haydar Sur

Biruni Üniversitesi Rektör yardımcı

 http://www.biruni.edu.tr/

Topkapı Kampüsü

10. Yıl Caddesi Protokol Yolu No: 45
(Eski Kozlu Mezarlığı altı, Silivrikapı ve Belgratkapı İett durakları arası)
34010 Topkapı İstanbul
T: 444 82 76F: +90 212 416 46 46

info@biruni.edu.tr

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum