M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Ramazan Temennileri

Ramazan Temennileri

ORUÇ tutan Müslümanlara: Cenab-ı Hak ibadetlerinizi kabul buyursun… Haddim olmadığı halde uyarmama izin veriniz: İbadetlerinizi, hayırlarınızı boşa çıkartacak, iptaline sebep olacak şeyler yapmayınız.

Oruç tutmayan Müslümanlara: Allah size de tutmayı nasip eylesin.

Gayr-i Müslimlere: Allah size hidayet nasip etsin.

Agresif ve acımasız İslam ve Müslüman düşmanlarına: Allah sizi ıslah eylesin. Islah olmamakta direnirseniz bizden uzakta belanızı versin.

Müslümanların haklarını tanıyan, onlara saygılı davranan insaflı gayr-i Müslimlere: Size teşekkür ediyoruz, biz de sizin haklarınızı tanıyoruz.

Oruçlu iken öfkelenen ve abuk sabuk konuşan, yamuk işler yapanlara: Lütfen öfkenize hâkim olunuz ve saçmalıklar yapmayınız.

İçkili ve fuhuşlu mekânlarda lüks, israflı, tantanalı iftar ziyafeti verenlere: Lütfen makul olunuz ve böyle yapmayınız.

Zekât ödeyecek Müslümanlara: Zekâtlarınızı Kur’an’a, Sünnete, Şeriata, fıkha uygun şekilde, hak eden gerçek şahıslara temlik etmek suretiyle veriniz; sakın sakın sakın, zekât almaya ve toplamaya hakkı olmayanlara vermeyiniz.

Umreye gidecek Müslümanlara: Lüks, ihtişamlı, israflı, debdebeli, Kâbe’ye yukarıdan bakmalı, süitli, gururlu, kibirli, benlikli umre yapmayınız. Bunlar ibadetin ruhuna aykırıdır, günahtır.

Bazı Feminist kadınlara: Allah aşkına çok rica ediyoruz, camilere gidip, imamın hemen arkasında erkeklerle birlikte karışık olarak saf tutmak istiyoruz, eşitlik istiyoruz diye ciyak ciyak bağırarak nümayiş yapıp kutsal mekanlara saygısızlık etmeyiniz, cemaatin huzurunu bozmayınız.

Cemaat, tarikat, hizip, grup, sekt, klik holiganlarına: Lütfen sakin olunuz, holiganlık militanlık yapmayınız, fanatizm sergilemeyiniz.

Gıybetçilere: Oruçlu olduğunuz halde, ölü Müslüman kardeşinizin etini yiyerek oruçlarınızı (mânen) bozmayınız.

Gevezelere ve zevzeklere: Lütfen dilinizi tutunuz, ya hayır söyleyiniz ya susunuz.

Yalnız yemek yiyenlere: İmkânınız varsa bir veya birkaç kişiye yemek yediriniz.

Parası çok olanlara: Para çok ağır bir yüktür. İsrafa kaçmamak şartıyla yükünüzü hafifletiniz.

Kilosu fazla olanlara: Lütfen Ramazanda kilo veriniz. Sakın kilo almayınız.

İlmihallerini bilmeyen cahil Müslümanlara: Ramazanda özet de olsa ilmihalinizi doğru olarak öğreniniz.

Komşuluk hakkında: Komşularınızın kurdu değil, meleği olunuz, onlara güler yüz gösteriniz, ikramda bulununuz.

İhtiyacının üstünde, lüks, gösterişli, gurur ve kibir verici otosu olanlara: Onu satınız, yerine ihtiyacınıza yetecek orta bir araba alınız, artan paranın bir kısmını Allah rızası için gerçek fakirlere, hayır işlerine veriniz.

Dört kişilik sofra sahibine: Dört kişilik yemek beş kişiye de yeter. Sofranızı beşleyiniz.

Suizan edenlere: Lütfen hüsnüzan ediniz.

Ben ben ben diyenlere: Ben demeyiniz, biz deyiniz.

Gününü gün edenlere: Yarını da düşününüz.

Küçük ve kolay bir hayır etmek isteyenlere: Aç bir kediyi doyurunuz, kuşlara ekmek kırıntısı atınız.

Kötü ve günahkâr birini görmek isteyenlere: Aynaya bakınız aynaya…

Hep başkalarını kötüleyenlere: Önce kendi nefs-i emmarenizi kötüleyiniz.

Gözü kuru olanlara: Arakan Müslümanlarını, öteki perişan mazlumları düşününüz ve gözleriniz nemlensin.

Tevbesizlere: Tevbe ediniz, Afüv ve Kerim olan Hak Tealadan bağışlanma dileyiniz.

Muhteremlerini göklerde uçuranlara: Şu mukaddes ayda o mübarekleri semadan yeryüzüne indiriniz.

Biatsizlere: Zamanın İmamına biat ve itaat ediniz ki, ölürseniz cahiliyet ölümü ile ölmüş olmayınız.

Parayı, malı, zenginliği, altını, doları çok sevenlere: Bu sevgi size çok pahalıya mal olabilir, kalbinizden çıkartınız.

Dünyaya dönük olanlara: Dünya sevgisi ve bağlılığı bütün kötülüklerin anasıdır. Buradaki vazife ve hizmetlerinizi mükemmelen yapar olduğunuz halde ahirete dönük olunuz.

Tasavvuf, tarikat, şeyh düşmanlarına: Âdil ve insaflı olunuz. Şeriat dairesi içindeki icazetli hakiki muhterem şeyhlere ilişmeyiniz. Sadece sahte şeyhleri, bozuk tarikatları tenkit edebilirsiniz.

İslam’ın dışında kalmış yüzeysellere: İslam’ı derinliğine öğreniniz.

Tac ve hırka sufilerine: Tarikatta elbette tac ve hırka vardır ama iş bunlarla bitmez. Öncelikle İlim, irfan, mürüvvet, fütüvvet, hikmet, ahlak, fazilet, istikamet, salah gerekir.

Haddini bilmeyenlere: Haddinizi biliniz.

Kendilerini beğenenlere: Kendinizi sakın beğenmeyiniz. İlk çağ büyüklerinden Süleyman Daranî hazretlerinin, “Bütün dünya halkı beni kötülemekte bir araya gelse, beni kendimi kötülediğim kadar kötüleyemezler” hikmetli sözünü hatırınızdan hiç çıkartmayınız, kendinize düstur ittihaz ediniz.

Türkiye’nin tertemiz bir ülke olmasını istiyorsak: Öncelikle kendi evimizin önünü ve içini temizleyelim.

Önemli bir hatırlatma: Ülkemizde her gün dört veya beş milyon ekmek çöpe atılıp israf edilmektedir. Lütfen lütfen lütfen, değil bir dilim ekmeği, bir lokmasını bile ziyan etmeyelim.  Tabağımızda yemek artırmayalım, bir pirinç tanesini bile bırakmayalım. Ekmeğe saygısızlık eden nankör ve küstah bir toplum ileride o nimetten mahrum olur,  açlık sefalet ve sıkıntı çeker.

Resulullah Efendimizi (Salât ve selam olsun ona) hiç gönlümüzden çıkartmayalım, onun kurtarıcı Sünnetini, Şeriatini hayatımıza uygulayalım.

Ramazanda iyi faziletli ve vasıflı Müslüman, iyi insan, iyi vatandaş olmaya çalışalım.

Ahlakımız düzeltelim.

Allah’ın yardımını istiyorsak, vazifelerimizi yaparak öncelikle biz kendimize yardım edelim.

Muhterem okuyucularım: Sizin ve bütün Müslümanların Ramazanınızı tebrik eder, oruçlarımızın kabulünü dilerim. Allah-ü Tealanın selamı ve rahmeti üzerimize olsun. Hayırlar feth olsun, şerler def’ olsun. Mah-i gufran mübarek bad!..

NOT: Şeriat, Ramazanın başlangıcını ve sonunu rü’yete (hilali görmeye ve gözetlemeye) bağlamıştır. Bunda nice hikmetler vardır. Kars ile Ardahan’ın şer’î vakitleri bir değildir. Resulullah Efendimiz rü’yeti emir buyurmuşlardır. Asıl olan hesap değil, rü’yettir. Reformcuların tuzaklarına düşmeyelim. Allah basiret nasip buyursun. Mecmua-i Cedide adlı muteber fetva kitabında (mealen) bir beldede hilal görülse, mücerret telgraf ile ahar (başka) beldeye bildirilse, orada da şer’an görülmüş olur mu sorusuna, olmaz cevabını vermektedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi