Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

ABD ve AB’den dost olmayacağını anlamak!..

ABD ve AB’den dost olmayacağını anlamak!..

Türkiye’nin Rusya’dan S-400 füze savunma sistemi alacağını açıklamasının ardından bazen açıktan, bazen de dolaylı yollardan ABD karşı tavır koymaya başladı. Önce, S-400’lerin NATO standartlarına uymadığı ileri sürülerek alınmasına karşı çıkıldı, ardından ille de Türkiye bu füze sistemlerini alacaksa NATO üyelerine karşı tehlike oluşturmayacağının sözünü istediler. Bunun anlamı ise S-400 füze sistemini NATO üyelerine karşı kullanılmayacağının garantisini istemekti. Bu ise Türkiye ille de S-400’leri alacak ise bunları ya sadece aldığı ülke Rusya’ya(!) ya d a sadece komşu Müslüman ülkelere karşı kullanabilecekti. Hâlbuki Türkiye’nin çevresini ateş çemberi haline getiren başta ABD olmak üzere NATO ülkeleriydi. Böyle olunca ABD’nin istekleri Türkiye’nin kendisini NATO ülkelerine karşı korumayacağı garantisini isteniyordu. Böyle bir isteğin mantıki hiçbir izahı yoktu. ABD ile Türkiye arasında S-400 pazarlığı devam ederken bir ABD’li papazın casusluktan tutuklanması olaylara yeni bir boyut kazandırdı.
ABD ısrarlı bir şekilde papazın serbest bırakılmasını istiyordu. Hâlbuki Türkiye 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana ABD’ye çeşitli kereler FETO elebaşı Gülen’i iade etmesi için dosyalar vermiş olmasına rağmen evet ya da hayır diye cevap bile verme gereği duymadı. Yani, onlar için casus papazın iadesi önemliydi. Türkiye’de gerçekleştirilmek istenen darbe girişiminde 240 vatandaşımızın hayatını kaybetmiş olması bir önem taşımıyordu. Kısacası, ABD’nin Türkiye’ye bakışının dostlukla izah edilir bir yanı yoktu. Olay sadece bundan da ibaret değildi. Bölgemizde çeşitli terör örgütleri ABD tarafından silahlandırılıp milyonlara Müslüman’ın hayatını kaybetmiş olduğu gerçeği de vardı. Kısacası bunca olaydan sonra iki ülke arasında Münbiç konusunda anlaşma sağlandığı açıklanıyordu. Yapılan açıklamaya göre ABD, PKK/YPG militanlarının elindeki silahları toplayarak Münbiç’i boşaltacaktı. Bu haber ilk açıklandığında bu köşede ABD’nin teröristlerin elindeki silahları toplayacağına dair verdiği söze güvenilemeyeceğine dikkat çekmiştik. Bu tahminimizde yanılmadığımız çok geçmeden ortaya çıktı. Çünkü ABD’nin militanlara 250 TIR silah vereceği haberleri medyaya yansıdı.
Peki, ABD’nin düşmanca tavrı son buldu mu? Bu soruya evet demek mümkün değil. Çünkü ABD Temsilciler Meclisi’nin ardından Senato’da da kabul edilen bir tasarı ile Türkiye’ye F-35 savaş uçaklarının satışının Rusya’dan S-400 hava savunma sistemleri alarak NATO’yu tehdit etmediği ve ABD vatandaşlarını tutuklamadığının ispatlanmasının ardından gerçekleşebileceği ifade edildi. Sanıyorum tasarıda yer alan bu hükümlerin fazlaca yoruma ihtiyacı yok.
Sıraladığımız bunca olumsuzluğa rağmen hâlâ ABD’nin dost mu düşman mı olduğu sorusunun sorulmasını anlamak mümkün değil. ABD’nin dost olmadığını anlamaya sadece bölgemizdeki terör örgütleri ile ilişkisini görmek yeterlidir. Ne var ki, bizdeki bir takım arsız âşıklar ABD’nin dost değil düşman olduğunu görmek istemiyorlar. Kaldı ki, F-35 savaş uçaklarının Türkiye’ye satışının şarta bağlanması açık bir ambargo anlamına geliyor. Dostlar birbirlerine ambargo uygulamayacaklarına göre ABD ile birlikte hareket ederek Türkiye’nin çıkarlarını korumasının mümkün olmayacağını artık herkesin görmesi gerekiyor. ABD ve AB, Haçlı-Siyonist ittifakı olarak Türkiye’nin dostu olmadığı, olamayacağını artık anlamamız gerekiyor. Ne var ki, yediğimiz bunca kazık ve ihanete rağmen zaman zaman gerçekleştirilen bağırıp çağırmalara rağmen iktidar sahipleri ABD ve AB’den vazgeçemiyor, ülkemizin konumunu o safta sürdürmeye çalışıyorlar. Hem de tüm dışlamalara rağmen.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi