Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

İstikbal bu çocukların omuzlarında mı yükselecek?

İstikbal bu çocukların omuzlarında mı yükselecek?

Beklentilerinize kurban ettiğiniz genç bireylerle hiç oturup sohbet edebildiniz mi? Onların sizin talepleriniz dışında neler istediklerini, hayattan neler beklediklerini, geleceğe dair hedeflerinin ne olduğunu sordunuz mu? İslam coğrafyasında yaşanan işgaller hakkındaki yorumlarına yer verebildiniz mi? Geçtiğimiz gün bir kaç genç aile sorunları hakkında görüşmek için ziyaretime geldiler. Oturup konuştuk, sorunlarımızın nereden kaynaklandığını anlamaya çalıştık. Konuşmamızın sonunda küresel kapitalizmin işgal ettiği topraklar, katlettiği masum insanlar hakkında neler düşündüklerini sordum. Gençlerimizin bu sorulara verdikleri cevap bütün ümitlerimi kırdı ve asıl sorunumuzun eğitim sorunu olduğunu düşündüm.

Para, iş, kariyer konusunda hiçbir ayrıntıyı es geçmeyen gençlerin, İslam coğrafyasında yaşanan sorunlar hakkındaki düşünceleri şöyleydi:

Aslında hata Araplarda, düşmana fırsat veriyorlar. Onlar zaten bizim dostumuz değil tarihte bizi arkamızdan vurdular.

Suriye’de insanlar vatanlarını savunsalardı, çocuklarını alıp kaçmayı tercih ettiler biz olsak bunu yapmazdık.

Amerika Afrika’yı, Suriye’yi, Irak’ı, Libya’yı sömürebilir ama bize bir şey yapamaz.

Biz tarihte nice başarılara imza atmış başarılı bir toplumuz.

Biz Suriye’ye, Irak’a Afganistan’a, Yemen’e benzemeyiz, öyle bir duruşumuz olur ki düşman yaklaşmaya dahi cesaret edemez.

Tarihte hiçbir güç bizi etkileyememiştir, bundan sonra da etkileyemez.

Ülkemiz dünyanın sayılı gelişmiş ülkelerinden biri haline geldi ama gören olmuyor.

Her şey iyiye gidiyor ama karamsar tablo çizen bir zihniyet var.

Araplar korkak bir millet ama biz asaletimizle, duruşumuzla farklıyız o yüzden ABD ve İsrail bizim önümüzde diz çökmekten başka çare olmadığını biliyorlar.

Yemen’deki savaş Şiilere karşı yapılıyor, Şiiler ehlisünnet düşmanı onları korumaya gerek yok.

Ülkemiz, ekonomik, teknolojik ve kültürel olarak çok yol kat etti o yüzden düşmanlar bunu hazmedemiyor, kıskanıyorlar.

Gençleri dinlerken yüreğimden bir parçanın koptuğunu hissettim. Tamam… Gençlerimizin tarihi değerlerine, kültürel dinamiklerine ve asli sorumluluklarına karşı yabancı kaldıklarının farkındayım ama nasıl olur da kulaklarımızı tırmalayan tehlike çanlarını duyamazlar? Sarsıldım, umutlarımı yeniden toparlamaya çalıştım ama olmadı. Onlara neler okuduklarını sorduğumda ise ders çalışmaktan okumaya vakit kalmadığını zaten medya aracılığıyla gerekli bilgilere ulaştıklarını söyleyip alayvari bir tarzda güldüler.

Siyasi, politik, bilimsel, eğitim ve dini çevreler toplumun maruz kaldığı sorunları tartışıyor ve çözüm önerilerinde bulunuyorlar. Bana kalırsa sorunların merkezinde bilgi ve bilinç noktasında yeterli desteği alamayan ve agresif, bencil, varoluşsal gerçeğiyle tanışamayan gençlerin sorunu var. O nedenle toplumun duyarlı kesimi, bilgili, bilinçli ve toplumu başarıya taşıyabilecek genç nesiller yetiştirebilmek için özel formüller üretmelidirler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi