Dilipak, balyoz konusunda net konuştu!Gazeteci-Yazar Abdurrahman Dilipak, bazı çevrelerin kendisi üzerinden balyoz davasının inandırıcılığını yitirdiği yolunda çalışma yapmasını 'Bazıları böyle ham

Dilipak, balyoz konusunda net konuştu!Gazeteci-Yazar Abdurrahman Dilipak, bazı çevrelerin kendisi üzerinden balyoz davasının inandırıcılığını yitirdiği yolunda çalışma yapmasını 'Bazıları böyle ham

Balyoz darbe planında, darbe yapıldığında ilk tutuklanacak 35 kişi ve operayon düzenlenecek 19 kişiden biri olarak adı geçen Gazeteci-Yazar Abdurrahman Dilipak, bugün Vatan gazetesinde kendi açıklamaları üzerinden yapılmak istenen Balyozu aklama girişimlerine cevap verdi.

Dilipak, Vatan gazetesinin bazı eksik ifadeler ve yanlış anlamalara sebeb olacak bir uslub kullandığını belirterek, balyoz davasıyla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.

İşte Dilipak ile yaptığımız röportaj;'

- Vatan gazetesi bugün “CD üzerinde 2008'e kadar hatta belki son güne kadar da düzenlemeler yapıldı. Aydınlanmasını bekliyorum” şeklinde bir beyanatınız var. Böyle bir ifadeniz oldu mu?

- Sanırım bazı eksik ifadeler ve yanlış anlamalara sebeb olacak bir uslub söz konusu.. Yarım saati bulan bir tele roportajdan yapılmış bir özet söz konusu..

2003 de yapılan plan, zaman içinde değişen şartlara göre, beli seviyelerde revize edilmiş olması mümkün. Bu belgeleri ele geçirenlerin tahrifatı şeklinde değil, planı hazırlayanların kendi tasarrufları olabilir. Bu bir ihtimal. Ya da on binlerce belgeden oluşan dava dosyasında bazı teknik yanlışlar, yazım yanlışları da mümkün. Kasıtlı olarak yapılan yanlışlıklar da olabilir. Zaman içinde, kendileri de, her ihtimale karşı, minareyi çalarken, kılıfını hazırlamak babında planlı hatalar, çelişkiler de mümkün. Bunları zaman içinde de yapmış olabilirler.. Kuşkusuz böyle bir ihtimal var, ama bunun isbatı önemli..

- Yani ortada bir kesinlikle bir darbe planı var...

- Evet ortada bir darbe planı var. Bu planda insanlık dışı senaryolar yapılmış. Bunlar ilk kez olan şeyler değil. Hayata geçirilen benzer uygulamalar da var..

- Vatan gazetesinde “2003 yılına ait olduğu söylenen belgelerde 2008 yılına ait izler var. Teorik olarak CD üzerinde oynama yapılmış olabilir” şeklinde bir ifadeniz var. Oynama derken, güncellemeyi mi yoksa savcılar tarafından bir oynamayı mı kastettiniz?

- Teorik olarak her şey mümkün. Savcı, polis ya da bir başkası. Kim belgeler üzerinde oynamışsa bu suçtur kuşkusuz.. Savcılaırn bu savunmayı bir suç duyurusu kabul edip soruşturmaları, iddialara açıklık getirmeleri gerek.. Yeni İlaç- Recordati, Sultan hastanesi -Medikal Park, Hür Demokratlar Derneği -Liberal Avrupa Derneği, Şafak Hastahanesi -Avrupa Şafak, Hayrunnisa Nisa Hastahanesi, Türk-İran işadamları derneği.. Bu iddiaların bir açıklaması olması gerek..

Bu çelişkileri bulabilmek de önemli. Birileri dosyaya hakim. O zaman bu çelişkiler, içeriden birileri tarafından daha önce örgütlenmiş olamaz mı? Kripto uzmanlarının işin içinde oldukları bir darbe planından söz ediyoruz..

- Operasyonun ardından CD'de güncelleme yapıldığı kamuoyuna yansımıştı. Henüz bu durum sizin de belirttiğiniz gibi netleşmeden, CD'de oynama yapılmış olabileceği yargısına nasıl vardınız?

- Eğer belgeler 2003 de tanzim edilmişse, 2005 de yapılan bir isim değişikliği, 2003 deki bir dosyada nasıl yer alır..

- Vatan gazetesi ve bazı basın organları, sizin bu ifadeleriniz üzerinden balyozun inandırıcılığını yitirdiği mesajı vermek istiyor. Sizce de bu durum geçerli mi? Balyoz inandırıcılığını yitirdi mi?

- Yok canım. Mümkün mü? Birileri böyle ham hayaller peşinde koşabilir. Birileri böyle bir niyet ve plan içinde olabilir ama, 11 CD olmasa bile darbeyi kanıtlayacak o kadar çok şey var ki. Operasyonlar hala devam ediyor.. Bu gün yine operasyonlar var. Çarkının iddiaları var..

- Sizin açıklamalarınızı 'balyoz inandıcılığını yitiriyor' şeklinde neden yorumluyorlar?

- Darbe yapıldığında ilk tutuklanacak 35 kişi ve operayon düzenlenecek 19 kişiden biri bensem ve birileri benim himmetime muhtaç duruma düşümüşlerse, gerçekten kendilerini zor durumda hissediyor olmalılar. Eğer birileri benim ifadelerimi o yönde yorumlayarak kendi iddialarını isbatlamak istiyorlarsa, gerçekten zor durumdalar demektir.

Kuşkusuz şu da var. İnsan suçlu da olsa hakları vardır. Bir kişiye olan düşmanlığımızın bile bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevketmemesi gerekir.. Eğer onlar yapamdıkları bir şey isnat edilecek olursa, bu da bizim bilgimiz dahildeki bir şeyse, ben doğru olanı söylemekten de çekinmem.

- Yaşanan süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Darbelerin önünün alınması için darbecilerin cezalandırılması gerek. İtirafda bulunacak, özür dileyeceklerse, emir altında bazı haltlar karıştırılmışsa, o zaman cezaları indirilebilir, hatta bir şartlı tahliye bile sözkonusu olabilir. Ama önce gerçeğin ortaya çıkması gerek. 12 Martta Milli Nizam davasında mahkum oldum ve yurt dışuına çıkmak için İstanbula geldim. 12 Eylülde arananlar arasında idim. 28 Şubat da da hakkımda onlarca dava açıldı. 40 yıldır kesintisiz sanığım.

- "Bazı şeylere ulaşmak o kadar kolay değil. Bizim bilmediğimiz bazı dolaplar dönüyor sanıyorum." şeklindeki cümlenizde tam olarak neyi kastettiniz?

- Evet.. Süreci bir başka derin irade kontrol ediyor.. Niye süreç 28 Şubata doğru genişlemiyor? Ben yıllardır haykırıyorum: Bu Media, Mafia, Sermaye, Siyaset, Bürokrasi, STK içindeki bir yapı.. Daha sırada onlarca gazeteci, işadamı, onlarca politikacı, bürokrat, onlarca STK liderinin, bilim adamının sanık sandalyesine oturtulması gerek.

Darbe İstanbulda değil, Ankarada yapılır. Bunun Ankara ayağı nerede. El bombası yüklü kamyonlar, kozmik oda belgelerine ne oldu? Bu işin İzmir, Eskişehir, Adana, Diyarbakır, Afyon, Trapzon , Malatya, diğeri ayakları nerede..

- Balyoz davası hakkındaki genel düşünceniz nedir?

- Balyoz davası içinde yer alan Özden Örnek dosyasının tarihi Gül'ün başbakanlığına kadar uzanır. Aradan kaç yıl geçti. Zirve yayınevi, konusunda daha bugün yeni operasyonlar yapılıyor. Ferhat Sarıkaya olayını hatırlayın. Darbeciler hakkında soruşturma açmak isteyen Sacid Kayasu'nun başına gelenleri düşünün. Büyükanıt'ın İyi çocuklar hikayesi. Nokta dergisinin başına gelenler... Baransu olayı... Daha işin başındayız. Ama kritik eşik aşıldı..

On binlerce sayfadan oluşan bir davadan, bilgi, belge, tanık ifadelerinden, iddialardan oluşan bir davadan söz ediyoruz..

- Bildiğiniz gibi tartışma 11 no'lu CD üzerinden gidiyor. Bu konuyu biraz açabilirmiyiz

- Varsayalım bir kişi hakkında olay günü Fatihte olduğuna adir bir iddia var. Siz de Fatihe nereden geldiğini, nasıl gekldiğini ya da kim getirdiğini, yanında bir başkası olup olmadığını sormak istiyorsunuz, ama o kişi savunmasında o gün kendisinin yurt dışında olduğunu söyledi. Bu durumda bu soruları ona sormanın bir mantığı yok. Önce o kişinin o tarihte İstanbulda olup olmadığının ortaya çıkması gerek.. Bu konuda savcıların bir açıklaması olmalı.. Daha sorgulama devam ediyor. Bu iddiaları Çetin Doğan gündeme getirdi. Daha diğer sanıkların konuya ilişkin ifadelerini de görmek gerek

Türkiyede darbe ilk kez yapılmıyor.. Çetin Doğanın ses kayıtları var. Oralara hiç girmiyor. Bu planları ilk deşifre edenlerden biri bizdik. Yıllarca askeri mahkemede yargılandık. Cuma dergisi bu yüzden kapandı..

- Ergenekon ve Balyoz'da sona yaklaşıldı mı?

- Darbe planında sona yakalşılmadı. Daha işin başındayız. Planda adı geçen kişilerin tepe isimler dışında, plandan haberleri olmamış olabilir. Çünki planda “iltisaklılar”dan, “müzahir”lerden bahsediliyor. İfade, sorgulama, tanık ifadelerinden sonra gerçek ortaya çıkacak. Kurunun yanında yaş da yanmamalı elbette. Zaten yargılama bunun için yapılıyor. Sanıklardan bazıları beraat edecek sonunda. Herkes de aynı cezayı almayacak. Azmettirilenler, tehdit ya da baskıyla bu işe bulaştırılanlar, bunların ortaya çıkması gerek..

- Vatandaşın bakışı nasıl size göre?

- Benim merhametin onları kurtaramaz.. Aynı ülkenin çocuklarının kan ve gözyaşları üzerine kendilerine iktidar ve servet üretme çabası içindeki çevreler, yabancı lobilerin himmet ve himayelerine sığınmak yerine, içinden çıktıkları ve hizmetle yükümlü oldukları yurttaşlarının vicdanlarına sığınsınlar. Ahiret gününe inanıyorlarsa “helallik” alsınlar. Yoksa bu dünyanın bir de öbür tarafı var ve o tarafın fişlemelerini tutan katipler hata ve hile yapmazlar.. Herkesin yaptığı ve yapması gerekirken yapmadığı, söylediği ve söylemesi gerekirken söylemediği şeylerin hesabının sorulacağı bir gün var.. İşte böyle, çekirge bir sıçrar, iki sıçra.. Bir gün darbelerin de darbecilerin de sonu gelecekti. Bu gün işte o gün.. Bu belgeler yeterli değilse, başka belgeler ve tanıklar bulmak çok da zor değil. Çünki darbecilerin ateşi o kadar çok eve düştü ki..

- Başka gözaltılar, tutuklamalar olabilir mi?

- Benim hala cevabını beklediğim başka sorular var.. O dönemlerin Cumhurbaşkanları, Başbakanları, Genel Kurmay başkanları, içişleri bakanları MİT müsteşarları, Jandarma Genel Komutanları, Emniyet Müdürleri, OHAL valileri ve bölge Emniyet Müdürleri ne zaman ifade verecekler?

ROTAHABER

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.