Türkiye Güçlü Bir Ülke

Türkiye Güçlü Bir Ülke
“Türkiye, politik ve askeri anlamda, güçlü bir ülke. Buna saygı gösterilmeli. Fakat Türkiye de, tarihi geçmişi sebebiyle, daha net ve tarafsız olmalı. İşte o zaman Sırbistan ve Sırp halkı, Türkiye’ye “hoş geldiniz” der.

Bosna Hersek Sırp Cumhuriyeti Başkanı Milorad Dodik, Türk yazılı basınında ilk kez Yeni Akit’e röportaj verdi. Dodik, Türkiye’nin Balkan yaklaşımından, Kosova’nın bağımsızlık ilanına; Srebrenitsa Soykırımından, Türk dizilerine uzanan geniş bir yelpazede sorularımızı cevapladı.

Bosna Hersek’in, NATO ve AB üyeliğine bakışınız nedir?

Avrupa Birliği, bizim stratejik hedeflerimiz arasında. Biran önce AB üyesi olmayı istiyoruz. Sürecin başarıyla neticelenmesi için desteğimizi esirgemiyoruz. Fakat süreçte söz sahibi olmak istiyoruz. NATO’nun önemli bir birlik olduğunun farkındayız. Sırp Cumhuriyeti ile NATO arasında işbirliği anlaşması var.

Bunun devam etmesi gerekiyor. Fakat NATO, Bosna Savaşı’ndaki taraflı tutumuyla, karşı tarafı zafere ulaştırdı. NATO’nun Sırbistan bombardımanı da, Sırp milleti için büyük bir yaradır. Sırbistan, Kosova meselesinde tarafsız olmaya çalışıyor. Ancak NATO’nun tutumu ortada.

Bosna Hersek devlet mülklerinin, askeri mülkler kısmını, çözüme kavuşturduk. Fakat başka devlet mülkleri de var. Sırp Cumhuriyeti, mülkler sorununu çözmek istiyor. Askeri mülkler sorunu nasıl çözüldüyse, aynı yaklaşımla, diğer mülkler sorunu da çözümlenebilir. Ancak çözümden sonra mutsuz ve huzursuz olmak istemiyoruz. Süreci takip ediyoruz. Bizim NATO politikamız, karşı durma değil, korunmacı bir politikadır. İşbirliğine hazırız.

“DİYALOG DEVAM ETMELİ”

Üçlü Balkan Zirveleri hakkında ne düşünüyorsunuz?

Her türlü görüşme ve işbirliğine olumlu yaklaşıyoruz. Daha önceki zirvelerden fazla bir netice elde edilmedi. Bu toplantılar, sadece medyanın ilgisini çekti. Sırbistan bu konuda hiçbir problem çıkarmıyor. Sayın Nikoliç, iş işbirliğine hazır olduğunu ifade etti.

Sayın İzetbegoviç, Sayın Nikoliç ile yaşadığı bir anlaşmazlık sebebiyle, kendisini görmek istemediğini söylemişti. Bu anlaşmazlık, toplantıların önündeki en önemli problemdi. Her şeye rağmen, Sırbistan ve Bosna Hersek, diyalogu devam etmeli.

Türkiye, politik ve askeri anlamda, güçlü bir ülke. Buna saygı gösterilmeli. Fakat Türkiye de, tarihi geçmişi sebebiyle, daha net ve tarafsız olmalı. İşte o zaman Sırbistan ve Sırp halkı, Türkiye’ye “hoş geldiniz” der.

Bosna-Hersek’teki yüksek vergiler ve bürokratik engeller, Türk işadamlarının gözünü korkutuyor. Bu konuda bir çalışmanız var mı?

Bosna Hersek ve Sırp Cumhuriyeti, AB üyesi olmak için gün sayıyor. Türk işadamları, bu fırsatı iyi değerlendirmeliler. Hırvatistan, Haziran 2013’de resmen AB üyesi oluyor. Dolayısıyla AB, Bosna Hersek ve Sırp Cumhuriyeti ile sınır olacak. Bürokratik işleyişimizi daha sağlıklı hale getirmeyi planlıyoruz. Türk işadamlarını, gerçekçi projelerle bekliyoruz. Kendilerini büyük bir memnuniyetle karşılarız. Yatırım yapmak isteyenlerden, ilgi ve alakamızı esirgemeyeceğiz. Yatırım için gelecek bütün dostlarımıza gereken desteği vereceğiz.

Bosna Hersek Milli Takımının hiçbir karşılaşmasına gittiniz mi?

Benim ilgi alanım basketbol. Basketbolu çok seviyorum. Fakat, Bosna Hersek’in İspanya ile oynadığı futbol maçını televizyondan izledim. Mağlubiyete üzüldüm. Hakem kararları hep İspanya lehineydi. Bosna Hersek, Sırbistan ile oynadığında Sırbistan’ı destekliyorum. Bosna Hersek - Yunanistan maçı yerine, Sırbistan - Hırvatistan maçını izledim. İyi oynuyorlar ama benim favorim Yunanistan’dı. Bosna Hersek, saygı duyulması gereken bir takıma sahip. Edin Dzeko da, iyi bir futbolcu. Dünya Kupası’nda finallere kalırlarsa, şaşırmam. Başarılar diliyorum.

TÜRKİYE’NİN BALKAN YAKLAŞIMI

Türkiye’nin Balkan yaklaşımını, ‘neo-Osmanlıcı’ olarak nitelendiriyorsunuz ama Türkiye-Sırbistan ekonomik işbirliği, Bosna Hersek’ten daha iyi durumda. Bu bir çelişki değil mi?
Biraz şaka yapalım: Kim bilir, belki bu da bir neo-Osmanlıcı politikadır. Hem Türklerin hem de Sırpların, ekonomik ve ticari menfaatleri söz konusu olduğunda, politikaya neredeyse hiç yer kalmıyor. Önemli olan kazancın var mı yok mu? Kazanç yoksa Türk şirketleri geri çekilir değil mi? İki ülke arasındaki işbirliğini her anlamda destekliyorum.

“DAYTON DEĞİŞMELİ”

Dayton Anlaşması’nın revize edilme zamanı gelmedi mi?

Dayton Anlaşması’nı biz de değiştirmek istiyoruz. Dayton, sadece barışı tesis etmedi, ülkenin politik yapısını da belirledi. Dayton, en iyi çözüm mü? Bu sorunun cevabını, burada yaşayanlar vermeli. Bosna Hersek, tek başına karar veremiyor mu? Artık kararları başkaları vermemeli.

Yabancı temsilciler geri çekilmeli. Bosna Hersek, doğru yolu kendisi bulmalı. Bu topraklarda yaşayanlar, yola Dayton ile devam etmek istiyorlarsa, bu anlaşma herkes için geçerli olmalı. Dayton’dan memnuniyetsizlik varsa, neden uluslararası camia hala bu işlere karışıyor?

Bazıları, “reformları kabul etmeyeceğiz” diyorlar. Bunu söyleyen Boşnaklar! Boşnaklar, hallerinden memnun değiller. Fakat herkes ile aynı haklara sahip olduklarını ve ayrıcalıklı olamayacaklarını bir gün anlayacaklar. Üstünlük istiyorlarsa, Boşnak olarak da üstün olmalılar.

Hırvatlar, üçüncü federasyon istiyorlar. Hırvatistan’a iltihak edebilirlerse, çok daha mutlu olacaklar ama söylemiyorlar. Sırplar ise, düşüncelerini doğrudan ifade ediyorlar. Her şeye rağmen, anlaşmalara saygı gösterip, burada yaşamaya devam ediyorlar. İşte, Bosna Hersek budur.

“ANNEM, TÜRK DİZİSİ İZLİYOR!”

Türk dizilerini takip ediyor musunuz?

Duyuyorum, burada devamlı konuşuluyor. Annem, “Muhteşem Süleyman” (Muhteşem Yüzyıl) dizisini izliyor! Benim pek vaktim olmadığından, izleyemiyorum. Fakat Türk dizilerine, yoğun bir ilgi var. Bu ilgi, devletin (Türkiye’nin) gücünü gösteriyor. Türkiye’de, bu dizi ile ilgili birçok spekülasyon yapıldığını biliyorum. Dizideki Süleyman, sizde pek sevilemedi. Bizde ise, tarihi değerlendirmenin dışında bir dizi karakteri olarak, olumlu bulundu.

Sırbistan’da deli gibi Türk dizileri izleniyor. Sırbistan’da çok televizyon kanalı olduğu için rekabet ve reyting yarışı var. Ben de izlemeye çalışacağım kesinlikle. Sırbistan’da ünlülerin hayatları daha çok takip ediliyor. Kosova’da ne olduğundan kimsenin haberi yok.
 

Son olarak, Türk halkına ve devletine bir mesajınız var mı?

Her şey Türk devletinin ve milletinin gönlünce olsun. Gerçekleştirmek istediğiniz plan ve projelerde başarılar diliyorum. Bu röportajı okuyan herkese sağlık ve mutluluklar diliyorum.
Teşekkür: Söyleşinin gerçekleşmesindeki yardımları sebebiyle, Muhamed Shemoski ve Elma Nuhodzic-Kutlu’ya çok teşekkür ederim.

“TÜRKİYE’YE GELİRİM”

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, Boğaz’da kahve davetini kabul edecek misiniz?
Ben her zaman Türkiye’ye gelirim. Turist olarak geleceksem, ziyaret tarihine kendim karar veririm. Liderlerle görüşeceksem, tarihi birlikte belirleriz. Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu hazır olduklarında kahve içmek ve bazı konuları görüşmek için seve seve gelirim. İstanbul ya da Ankara… Sayın Davutoğlu nerede isterse… 

Türkiye’nin, özellikle ekonomik ve ticari sahadaki, gücüne ve yükselişine saygı duyuyorum. Türkiye ile başka konuları da görüşmeliyiz. Sayın Davutoğlu burada, kamuoyu açıklaması yapmaya söz vermişti. Bu söyleşi vesilesiyle, verdiği sözü hatırlatmak isterim.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.