''Kazanan İslâmî Hareket Olacak''

''Kazanan İslâmî Hareket Olacak''
Nahda Hareketi Partisi Genel Başkanı Raşid Gannuşi, Tunus'taki parti merkezinde Yeni Akit'e açıklamalarda bulundu.

Tunus’taki parti merkezinde Akit’i ağırlayan Nahda Hareketi Partisi Genel Başkanı Raşid Gannuşi, “Geleceğin İslâm’a ait olduğunu görüyoruz. İslâmiyet, doğuşundan bugüne her geçen gün tırmanışta… Müslümanların sayısı hiç azalmıyor, bilakis her geçen gün artıyor. İslâm şu anda bütün dünyada gelişiyor ve kalplerde derinleşiyor” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Yobaz laikliğin, komünizmin, sosyalizmin, ulusçuluk düşüncesinin yıkıldığını görüyoruz. Bugün itibariyle sahada İslâm’dan başka bir şey kalmadı”

Raşid Gannuşi… Hem Türkiye, hem de dünya üzerindeki pek çok Müslüman üzerinde eserleri ile büyük tesir uyandırdı. “İslam Devletlerinde Kamu Özgürlükleri”, “Tunus İslami Hareket’nin Deneyimi”, “İslami Hareket ve Değişim Sorunu” gibi Türkçe’ye de çevrilen pek çok kitabıyla entelektüel İslâmî dünyada büyük yankı uyandıran Gannuşi, 1980’li yıllardan bugüne Tunus’taki İslâmî kimliğin liderliğini yürütüyor. Zeynelabidin bin Ali diktatöryasını indiren devrimle 20 yılı aşkın bir süredir sürgün hayatı yaşadığı Londra’dan ülkesine dönen Gannuşi   Tunus’u ve dünya İslâmî hareketini anlattı.

Tunus’un zor günler yaşadığını biliyoruz. Nasıl geçecek bu günler?
- Bu zor süreç hayırlı bir şekilde son bulacak inşallah. Biz iyimseriz, yaşananların hayırla son bulmasını ümit ediyoruz. Ve halkımızın da Tunus için iyimser olması gerekiyor. Peygamber Efendimiz (s.a.v), “Mü’minin durumu gıpta ve hayranlığa değer. Çünkü her hali kendisi için bir hayır sebebidir” buyuruyor. Aynı şekilde Efendimiz (s.a.v), “Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz” diyor. Hazreti Peygamber, iyimserliği seviyor, karamsarlığı ise sevmiyordu.

İSLÂMİYET HİÇ AZALMADI HEP TIRMANIŞTA

Bizlere de bunu öğütledi. Biz de onun ümmeti olduğumuz için onun tavsiyelerine göre yaşıyoruz. Ve şu anda geleceğin İslâm’a ait olduğunu görüyoruz. İslâmiyet, doğuşundan bugüne her geçen gün tırmanışta… Müslümanların sayısı hiç azalmıyor, bilakis her geçen gün artıyor. İslâm bütün dünyada gelişiyor şu anda; ve kalplerde derinleşiyor. Gençler İslâm’la şerefleniyor. Ve şu anda İslâm alemi olarak kendimize gelme, uyanış çağındayız. Seyyid Kutup (ra), 60’lı yıllarda hapiste Fi Zılâli’l-Kur’an’ı yazmıştı. Ve bu dinin geleceğini yazdı.

BÜTÜN İDEOLOJİLER YIKILDI, İSLÂM KALDI
İslâmî eksende bir yorumlama ile bakıyorsunuz…
- İslâm dini geçtiğimiz asırda, büyük zorluklar yaşadı. Geçtiğimiz asırda Sosyalizm, Laiklik, Ulusçuluk vardı. Bu akımlar büyüdü; ancak bu akımların yükselişi konjönktürel bir yükselişti. Geleceğe damga vuracak bir yükseliş değildi. Ancak İslâm kalıcıdır ve bugün yayıldığı gibi gelecekte de yayılacaktır. Biz bugün bütün fikirlerin ve ideolojilerin yıkıldığını ve yıkılmakta olduğunu görüyoruz. Yobaz laikliğin, komünizmin, sosyalizmin, ulusçuluk düşüncesinin yıkıldığını görüyoruz. Bugün itibariyle sahada İslâm’dan başka bir şey kalmadı.

Evet ama bugün Tunus ile beraber İslâm dünyasında da pek çok ülkede sıkıntılar yaşandığını görüyoruz. Bu süreci nasıl okumalıyız?

- Tabiî ki İslâm ve Müslümanlar bugün Mısır’da, Suriye’de, Tunus’ta bazı zorluklar yaşıyor. Ama şunu söyleyebilirim ki; bu zorluklar bugünlük sıkıntılardır, kısa süreli olacaktır. Çünkü dünya İslâm’a açtır. Bugün düşünce sahasında İslâm’dan başka bir çıkış yolu kalmamıştır. Çünkü İslâm’la savaşanlar, nurunu karartmak için güneşe üflemek gibi bir tavır içindeler. “Onlar ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlar. Hâlbuki kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır.” (Saff, 8) Bütün bu açılardan baktığımızda, doğrudur; biz de Tunus ölçeğinde baktığımızda bazı zorluklar ve sıkıntılar yaşıyoruz. Ancak bu sorunlar dönemliktir… Allah’ın izniyle aşacağız.

DİKTATÖRLÜĞE DE KARŞIYIZ, FAKİRLİĞE DE!
Tekrar Tunus özeline dönecek olursak seçimleri kısa bir zaman içinde yapmayı planlıyorsunuz sanırım… Nasıl hazırlanıyorsunuz seçimlere?..

- Seçimleri 5 ilâ 6 ay gibi bir süre sonra gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bu süreyi halkımızı bilinçlendirerek geçiriyoruz. Nahda Hareketi olarak İslâmî bilinçlendirme yaptığımız gibi, Nahda Hareketi Partisi olarak parti programımızla halkımızı bilinçlendiriyoruz. Biz daima demokratik bir İslâmî hareketi temsil ediyoruz. Fakirliğe, dikta yönetimine karşı koyma çabasındayız. Nitekim bu da İslâmî davetten bir kısımdır. Allah’a duamız bunlar içindir.
Ve bu zorlu süreçte önünüze siyasi suikastler gibi bazı sorunların çıktığını görüyoruz. Yaşanan iki büyük suikasti nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Suikast, hiç şüphesiz İslâmî bir siyaset tarzı değildir. Hazreti Peygamber (s.a.v), dinimizde ihanetin olmadığını buyuruyor. Suikast, ihanettir. Hatta ve hatta bilindiği gibi savaşta bile ihanet yoktur. Suikast için birbirleriyle yarışanlar, İslâm’ı anlamayanlardır. İslâm’ı kötülemekteler. Bir kişinin hayatı hakkında hüküm vermek için hükümet sahibi olmak gerekir. Suikasti yapanlar kimler? Bilindiği gibi Mekke döneminde hiçbir öldürme olayı olmadı, Medine’de devlet kurulunca öldürme hükümleri verildi.

FİRAVUN’A KARŞILIK MUSA VARDI!

Uluslararası ve Tunus’taki pek çok medya kanalının sizi hedef aldığını görüyoruz. Nasıl cevap veriyorsunuz onlara?

- Bu ebedî bir kavga… Kıyamet saatine kadar da bitmeyecektir, bizim bunda kuşkumuz yok. Allah (cc), Resûllerini gönderdiği gibi şeytanı da gönderdi. Tağutlar ve Firavunlar da vardı, Musa (as) da vardı. Resûlüllah’ın (s.a.v) çağında Ebu Cehil vardı. Bir yerde hürriyet çağrısı vardır, bir yerde Tağutluk düzeni çağrısı vardır. Allah Tealâ, “Andolsun ki Biz insanı, meşakkat içinde yarattık” buyuruyor. Bunlar normal. Lâkin bu durum bizim de onlara aynı şekilde cevap vermemizi gerektirmiyor. Bize kötülükleri dokunsa bile biz zulüm etmeyeceğiz. Her daim onlara karşı davetimiz kaim olacak.

Mısır’da demokratik seçimle işbaşına gelen İhvan hareketinin askeri bir darbe ile indirildiğini gördük. Tunus’ta da sendikalar çok ön plana çıkıyor… Tunus’taki sendikalar hakkında neler söylersiniz?

- Bazı sendikalar tabiî… Sendikacılık asıl olarak mazlumları korur. Sendikacılar, işçilerin haklarını savunur. Lâkin Tunus’taki bazı sendikacılar, sendikacılığı, siyasi muhalifliğin yeri olarak görüyor. Genel grevler, iş tatilleri, yolların kesilmesi…

MARKSİST İDEOLOJİ SENDİKACILIĞI SÖMÜRÜYOR

Bunlar sendikacılığı kötüleştiriyor.  Marksist ideoloji, sendikacılığı sömürmek istiyor. Hükümetin son bulmasını istediler ama başarısız oldular. Çünkü Tunus halkı anarşinin ve düzensizliğin karşısındadır. Tunus halkı çalışmak ve yaşamak istiyor, düzensizlikle işi yok. Biz Tunus’ta insanımızı çalışmaya çağırıyoruz. Daha dün Yunanistan Büyükelçisi’ni kabul ettim, onunla görüştük. Büyükelçi, iktisadî sorun yaşadıklarını, ücretlerin yüzde 60 dolaylarında düşürüldüğünü söyledi. Biz de sorun yaşıyoruz, lâkin sendikacılar ücretlerin artırılması için bastırıyor. Doğrudur, ücretler düşüktür. Ama bu sorunları da hükümetin aşacağına inanıyoruz.

Mısır’da yaşananlarla Tunus’ta yaşananlar arasında benzerlik kuruyor musunuz?

- Darbe, Mısır’da başarılı olamadı ki… Hükümete karşı asker ayağa kalktı, ancak başarısız oldu. Mısır’da anarşi ortamı söz konusu şu anda… Mısır’daki darbe kanunlara karşı, halka karşı ve tutmadı. Başarısız…

Tunus ve Türkiye’nin ortak bir geçmişi var. Türkiye’de Kemalizmin hüküm sürdüğü yıllarda Tunus’a diktatöryal yönetimin hakim olduğunu biliyoruz. Ortak geleceği nasıl okuyorsunuz?

- Geleceğe hem Türkiye’de, hem de Tunus’ta özgürlük damga vuracak. İslâmî halkların birliğini ve insanî birliğin olacağını düşünüyoruz.

İslâmî hareket hakkında Türkiye’de ve dünyada çokça okunan çalışmalarınız oldu. İslâmî hareketin geleceği hakkında neler söylersiniz?

- İslâmî hareket şu an gelişme ve öğrenme aşamasında… İslâmî hareket tecrübe geliştiriyor. Çünkü şu anda hükümet ediyor. İslâmî hareketler bazı hatalar yapabilir; çünkü çok sınırlı bir süredir iktidarda… Ama tabii ki hatalarından ders çıkaracaktır. Halkımızın güvenini kazanmamız gerekiyor.

GELECEĞİMİZDE HÜRRİYET VE YARDIMLAŞMA VAR

Ortadoğu’nun 20 yıl sonrası için neler söylersiniz? Yani 2033’te nasıl bir Ortadoğu öngörüyorsunuz?

- İslâm dünyasında en fazla birliğin, hürriyetin, yardımlaşmanın olacağını düşünüyorum.

Türkiye’nin Ortadoğu ile ilgilenmesi bazı uzmanlar ve dış devletlerce eleştiriliyor. Nasıl bakıyorsunuz?

- Uzmanlar eleştiriyor… Ama Türkiye ile ilişkilerin gelişmesinde tecrübeler etkili oluyor. Fikir geliştirmesi durumu söz konusu…

Nahda Hareketi Partisi’nin genel merkezine de daha önce çok defalar saldırı girişimi olmuş. Ancak parti binasını gençler korumuş. Gannuşi ile 5 katlı parti merkezinin 4. katında konuştuk. Ayrıca parti genel merkezindeki Rabia işaretleri de dikkat çekiyor.
Tunus
Mısır’dan
çok farklı
Arap Baharı isyanlarının ilk kıvılcımlarının yakıldığı Tunus, uzunca süren Fransız sömürgesinden sonra, Habib Burgiba ve Zeynelabidin Bin Ali diktatörlüklerini yaşadı. Burgiba ve Bin Ali’nin sokakta dahi başörtülü gezmeyi yasaklayan katı lâik uygulamalarıyla Türkiye’deki Kemalizmin kopya edildiği Tunus’ta, bu politikaların tutmadığını şimdilerde Tunus sokaklarında kısa bir gezinti yaparak görebiliyorsunuz: Zira tıpkı Türkiye’deki gibi çok sayıda başörtülü kadın var.

NAHDA’YA AYAK BİLEME!

Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı ve özgürlüklere yönelik son derece kısıtlayıcı bir politika izleyen 23 yıllık Bin Ali iktidarının Sidi Bu Zeyd şehrinde Muhammed Bouazizi adlı gencin kendini yakmasıyla son bulan öyküsü, -her ne kadar birçok insan o dönem farkında olmasa da- Tunus’ta zorlu bir sürecin henüz başladığı anlamına geliyormuş. Çünkü burada da, devrimden bu yana hayat pahalılığı durmadı, ülke bir türlü istikrara kavuşmadı. Zeynelabidin b. Ali, her ne kadar Suud’da hayatını sürdürse de, onu 23 yıl boyunca ayakta tutan aygıtlar, yapılan ilk seçimde tek başına iktidara gelecek oyu alan Nahda Hareketi’ne karşı ayak bileme oyunlarını sürdürüyor. İş sadece ayak bileme ile kalmadı. Ülkede terör tırmandırılıp, siyasi suikastlerle kaos düzenine doğru giden karanlık bir yol haritası çizildi.

FAHRETTİN DEDE / YENİ AKİT

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.