Karamollaoğlu: Cennet gibi ülkede, cinnet korkusu ile yaşıyoruz

Karamollaoğlu: Cennet gibi ülkede, cinnet korkusu ile yaşıyoruz
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu "Cennet gibi bir ülkede yaşamamıza rağmen, cinnet korkusu ile yaşar hale geldi toplumumuz." dedi.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, olağan haftalık basın toplantısında gündemdeki maddeleri değerlendirdi. Başta idam konusu olmak üzere erken seçim ve rekor seviyelere çıkan enflasyon rakamlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Açıklanan yüksek enflasyon rakamlarına ilişkin Karamollaoğlu, “TÜİK rakamlarına göre enflasyon 15,39 olmuş. Oysa hükümetin 2018 hedefi yüzde 5 idi. Hedef yüzde 5, şimdiki rakam ise 15. 16 yıl sonra başladıkları yere geri döndüler. Ama ekonomide her gösterge alarm veriyor. Bizden hatırlatması” dedi. 

TEDBİRLER SÜRATLE ALINMALI

Karamollaoğlu, konuşmasına, kaçırılıp katledilen kız çocuklarına Allah’tan rahmet, ailelerine sabr-ı cemil niyaz ederek başladı. Yaşanan bu olayların toplumu derinden yaraladığını söyleyen Karamollaoğlu, icra makamlarının derhal sıkı tedbirler alması gerektiğine de işaret ederek, “Tedbirlerin süratle alınması gerekiyor. Bunun altında yatan sebepleri gün ışığına çıkarıp bu tip hadiselerin basit bir şekilde önlenmesi mümkün değil. Problem de bu tip meselelere noktasal yaklaşmaktan kaynaklanıyor” dedi.

TOPLUMSAL GERGİNLİKTEN BESLENENLER DİLLERİNİN UCUYLA KONUŞUYOR

“Bir türlü konuların, problemlerin arka planı ciddi manada ele alınmıyor. Yetkili olan kişiler ele alıyordur ama yönetimde böyle bir yaklaşım havasını görmüyorum” diyen Karamollaoğlu, söz konusu meselenin yöneticilerin gündemlerinin ilk maddesi olması gerektiğini de söyledi. Karamollaoğlu, “Ne yazık ki toplumsal gerilimden beslenenler bu tip meseleleri dillerinin ucuyla gündeme getiriyorlar, gerisi Allah kerim” diye konuştu.

İDAM SİYASİ MALZEME YAPILMASIN, KARARINIZI ALIN YÜRÜYÜN

Karamollaoğlu, alınacak her türlü tedbire destek olacaklarını da sözlerine ekleyerek, “Bundan dolayıdır ki cennet gibi bir ülkede yaşamamıza rağmen, cinnet korkusu ile yaşar hale geldi toplumumuz. Elbette bu vahşi cinayeti gerçekleştirenler en ağır şekilde cezalandırılmalı. Biz suçluların cezalandırılması konusunda alınacak her türlü kararın arkasındayız. Ancak bu ceza konusunun her gün siyasi bir polemik haline getirilmesine de karşıyız. İcraat makamında olanlar kararı alırlar, biz de o kararları isabetli bulursak arkasında dururuz. İdam konusu gibi meseleleri siyasetin malzemesi haline getirmekten iktidar ve iktidar yanlıları mutlaka kaçınmalı. Bu bile ülkeyi yoruyor. Sürekli gündemde tutmak yerine alın kararınızı yürüyün” ifadeleriyle hem destek çıktı hem de uyardı.

BU BİR AHLAK VE VİCDAN MESELESİ

Karamollaoğlu, söz konusu yaşananların bir cinnet meselesinden öte daha büyük bir toplumsal sorun olduğunu da sözlerine ekleyerek, “Bu bir cinnet meselesi değil, ahlak ve vicdan meselesi. Toplumda aile yapısı çöküyor, ahlak iflas ediyor. Sentetik uyuşturucu kullanımı maalesef öyle bir noktaya geldi ki, Türkiye dünyanın bir numaralı uyuşturucu kullanan ülkesi haline geldi. Uyuşturucu kullanım yaşı ilkokul çağlarına kadar inmiş durumda. Bütün bunların üstüne gitmeden meseleyi kanun ve ceza bağlamında değerlendirmek konuyu hiç ama hiç anlamamak demektir. Bataklığı kurutmadan sivrisineklerle mücadele edemezsiniz. Toplumsal huzuru sağlamadan ahlak ve maneviyat temelli bir eğitim sistemini kurmadan bu problemleri çözmek mümkün değildir. Gerilimden sadece siyasi menfaat bekliyorlarsa ülkenin problemlerini çözemezler. Kırk fırın somun yemeleri lazım ki, akılları başlarına gelsin” diye uyardı.

SEÇİM BİTTİ, SORUNLAR BİTMEDİ

İktidar mensuplarının seçimden sonra sorunların biteceğine ilişkin vaatlerini de hatırlatan Karamollaoğlu, “Seçimden sonra her şey düzelecekti, 25 Haziran’da her şey güllük gülistan olacaktı. Bundan önceki seçimlerden sonra da her seferinde problemler arttı. Bugün de artıyor. Gündeme gelen konular artan problemlerin üstünü örtmeye yönelik çabalar. Dolar ve faiz düşecekti, enflasyon düşecekti, ama düşmedi. Sigaraya, tünel geçiş ücretlerine, iğneden ipliğe her şeye zam geliyor. Kaşıkla verdiklerini kepçeyle alıyorlar. Emekliye, buna biraz zam, şuraya ikramiye, hepsi seçime kadardı. Seçim bitti, ihtiyaç kalmadı. Sıra zamlara geldi. Maalesef yanlış ekonomi ve tarım politikaları buraya getirdi. Suriye’den patates ithal etmeye başladık. Bu da onlara kıyağımız oldu” diye eleştirdi.

BAŞLADIKLARI YERE DÖNDÜLER

Açıklanan yüksek enflasyon rakamlarına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Karamollaoğlu, “TÜİK rakamlarına göre enflasyon 15,39 olmuş. Oysa hükümetin 2018 hedefi yüzde 5 idi. Hedef yüzde 5, şimdiki rakam ise 15. 2003’te iktidara geldiklerinde enflasyon 18,36 idi. 16 yıl sonra başladıkları yere geri döndüler. Ama ekonomide her gösterge alarm veriyor. Felaket tellallığı yapmak istemiyorum ama ekonomi 2001 krizinden daha sert bir krizle karşı karşıya kalacak intibasını veriyor. Bizden hatırlatması” dedi. 

TOPLUMU GERİP YANGINA BENZİN DÖKÜYORLAR

Ülkenin en çok ihtiyaç duyduğu konunun huzur ve güvenlik olduğunu da kaydeden Karamollaoğlu, son günlerde yapılan talihsiz açıklamalar ve gazetecilere yönelik tehditlere ilişkin de değerlendirmeler yaptı. Karamollaoğlu, “Birbiri ardına yapılan talihsiz açıklamalar şu konudaki endişelerimizi artırıyor. Gazeteciler ölümle tehdit ediliyor, şehit cenazeleri üzerinden toplum kutuplaştırılıyor. Sorumluluk sahipleri yangını söndürmek yerine yangına körükle gidiyor, benzin dökmeyi tercih ediyorlar. Kısa vadede fayda getireceğini sanıyorlar. Unutmayın ki, ayarını bozduğunuz kantar bir gün sizi de tartar. Herkesin alk-ı selim ve sağduyu ile hareket etmesi bir zarurettir. Buna en başta riayet etmesi gerekenler de bugünkü iktidardır” diye uyardı.

MUHALEFET ERKEN SEÇİM OYUNUNA GELDİ

Yerel yönetimlerde erken seçim tartışmalarına ilişkin de konuşan Karamollaoğlu, iktidar mensuplarının dile getirdiği konuyu bir oyun olarak niteleyerek, muhalefetin de bu oyuna geldiğini söyledi. Karamollaoğlu, “Türkiye bu kadar derin problemler ile karşı karşıya iken birileri erken seçimi gündeme getiriyor. Bir akıl tutulması ile karşı karşıyayız. Bir kere bunun için bir prosedür gerekiyor. Muhalefetin de bu oyuna gelmemesi gerekiyor. Anayasa değişmeden bu olmaz. Bu kadar gerilimin, sıkıntının içine sokmak kime ne fayda sağlar? Hem de bunu kim gündeme getiriyor ona bakalım. Hangi problemi çözeceksiniz bu seçimi erkene alırsanız. Sadece şu manaya gelir. Seçimin erkene alınmasının tek sebebi onun arkasından gelen korkunç problemlerdir. Gelecek ekonomik tehlikeleri görüyorlar. Tehlike adeta bir buzdağı gibi. Beni şaşkına çeviren, muhalefetin de bu oyuna gelmesi. Bir seçimden yeni çıktık, hemen daha alnının teri kurumadan hiç gereksiz yere bir tane makul sebep söylesinler” ifadeleriyle eleştirdi.

BELLİ ŞARTLARDA İDAM GETİRİLMELİ

İdam ile ilgili gelen bir soruya Karamollaoğlu, “İdamın çok ama çok bariz konularda gerekli olduğuna ben şahsen inanıyorum. Bir çocuğa biri tecavüz etmiş, alçakça katletmiş, bana göre o idam edilmeli. Onun zihin yapısı bu toplumu uçuruma götürür. İdam cezasının Avrupa’da kaldırılmasının temel sebebi. AB adalet sistemine göre yapıldı. Onların zanna dayalı hükümleri var. Zanna dayalı hüküm olmaz. Çünkü idam, geri dönülemeyecek bir karar. Amerika’da  idam edilen bir sürü adam sonra DNA’lar filan ortaya çıktı, suçlu olmadıkları anlaşıldı. Yargı mekanizmasındaki yanlışlıklarından dolayı bu hataları yaptılar. Çok özel hallerde idamın geri getirilebileceğini kabul ediyoruz. Öyle bir idam cezası olursa onun çok kesin ve özel durumlar için uygulanabilir olması gerekiyor. Ama bu konu siyaseten bir malzeme yapılmalı. Alacaksınız alın, almayacaksanız almayın. Kanaatim, bunun malzeme yapılmaması. Çok özel şartlar ortaya konabilirse o zaman idam cezasına fırsat verilebilir. İdam cezası uygulanabilir” sözleriyle de idam cezasının belli şartlarda getirilebileceğine destek çıktı.

MİLLETİN KEKE, ÇAYA DEĞİL İŞE İHTİYACI VAR

“Ekonominin, süratle düzelebilmesi için konsensüs sağlanacak tedbirlere ihtiyaç var” ifadelerini kullanan Karamollaoğlu, “Herkes demeli ki bu tedbirler doğru. Yatırım politikasını ekonomik politikalarını nasıl değiştiririz demeleri gerekir. Biz israfa devam edeceğiz, parayı toprağa gömeceğiz, bunu için de yeni borç edineceğiz. Bu artık ipin ucunun kaçtığının delili. Çözemezler, çözülmez. Getirip de bunu kıraathanelere dayayacaklarsa, bin beş yüz değil, üç bin beş yüz açsalar da bu sorun çözülmez. Milletin bedava çaya, bedava keke ihtiyacı yok, işe ihtiyacı var” şeklinde eleştirdi. 

PARTİ OLARAK BÜTÜN SEÇİMLERE HAZIRIZ

Karamollaoğlu, parti olarak her seçime daima hazır oldukları mesajını da vererek, “Seçimden korktuğumuz için bunu dile getirmiyoruz. 24 Haziran’ın hemen arkasından kolları sıvadık. Biz şuna inanıyoruz ki, Saadet Partimiz yürekleri dağlar kadar büyük, azimleri kayalar kadar sağlam bir teşkilata sahiptir. Her zaman her seçime hazırdır. Bu hafta sonu da Ankara’da bütün adaylarımız, gençlik ve kadın kollarımız ile bir toplantı gerçekleştireceğiz. Burada bundan sonraki çalışmalarımızın hazırlıklarının startını vermiş olacağız” dedi.

İTTİFAK ÖMRÜNÜ TAMAMLADI

Konuşmasının son bölümünde ise Karamollaoğlu, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Millet İttifakı’na ilişkin soruya Karamollaoğlu, “İttifak genel seçimler ile ilgili bir konuydu. İttifak ömrünü tamamladı. Konu ittifak ettiğimiz partiler ile kuvvetler ayrımının tatbikata girmesiyle ilgiliydi. Meclis’te temsil edilmiyoruz. Muhalefettekilerin de böyle bir adımı atma çoğunluğu olmadığını görüyoruz. Bu istikametteki çalışmalar sürecek. Kuvvetler ayrımı prensibi mutlaka benimsenecek. Bu iş bir kişiyle gitmez. Parlamento’nun gücü mahdud olacak. Mahalli idareler başka seçim. Ülke genelinde, her ilde, her ilçede ayrı seçimler olacak. Bu orada yapılacak olan çalışmalarla ilgili bir konudur. Genel manada herhangi bir ittifakın söz konusu olduğunu düşünmüyorum. Oturup konuşulur mu ayrı bir konu” dedi.

BAŞKA İSİMLER DE PARTİYE GELEBİLİR

Bir gazetecinin Saadet Partili iki milletvekiline ilişkin sorusu üzerine ise Karamollaoğlu, “Söylediğimiz isimler ve başkaları da zaman içinde gündeme gelebilir. Ortaya çıktığı zaman da cevabını bulmuş oluruz” ifadesini kullandı.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.