Türkgün yazarı Orhan Karataş’tan çarpıcı “öğrenci andı” yorumu

Türkgün yazarı Orhan Karataş’tan çarpıcı “öğrenci andı” yorumu
MHP’nin yeni gazetesi Türkgün’ün Genel Yayın Yönetmeni Orhan Karataş, Danıştay’ın öğrenci andı kararını “Andımızı Okutmak, Okullardaki Hendeklerin Kapatılmasıdır” diye yorumladı.

Ortadoğu’dan ayrılıp, Türkgün gazetesini kuran ekibin önde gelen isimlerinden olan gazeteci Orhan Karataş, öğrenci andını kaldıran yönetmeliğin iptaliyle ilgili Danıştay kararına tepki gösterenlerle ilgili de "Bu karara saldıranların tamamının, geçmişte çözülme sürecinin ateşli destekçileri olmaları elbette bir tesadüf değildir" dedi. Karataş "Hatta biraz daha ileri gidip, aynı adamların FETÖ için 15 temmuz öncesinde hangi övgüleri dizdiklerini, kısa bir google araştırmasıyla, kolayca bulabilirsiniz" diye ekledi. 

MHP'nin yeni gazetesi olarak anılan TÜRKGÜN Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Orhan Karataş'ın “Andımızı Okutmak, Okullardaki Hendeklerin Kapatılmasıdır” başlıklı yazısının tamamı şöyle:

“HENDEKLERiN AÇILMASINA GÖZ YUMMAK NE KADAR YANLIŞTI iSE, ANDIMIZIN KALDIRILMASI DA BiR O KADAR BÜYÜK YANLIŞTI. ANDIMIZIN MAHKEME KARARIYLA DA OLSA, YENiDEN OKULLARA DÖNMESi, KELiMENiN TAM ANLAMIYLA EĞiTiMDE AÇILAN HENDEKLERiN KAPATILMASIDIR.

Andımızın okullardan kaldırılması başlı başına bir skandal karardı. Bu karar, terör örgütünün beklenti ve taleplerinin karşılanması durumunda, bu katil güruhunun bölücülükten vazgeçeceğinin zannedildiği bir dönemin ürünüdür.

Adına “çözüm” denilen çözülme sürecinin yıkıntılarını daha sonra ağır bedeller ödeyerek kaldırdık. Hendekleri kapatmak, şehre inen teröristleri temizlemek, ülkemizin bir bölümünde yeniden kontrolü sağlamak kolay olmadı, ama kahraman güvenlik güçlerimiz canlarını ortaya koyarak bunu başardılar. Şimdi vatan millet düşmanları dışında kalan herkes, bugün yapılanı doğru buluyor. Nitekim, teröristle anladığı dilden mücadele etmenin olumlu sonuçlarını kısa zamanda aldık ve ülkemizin her yerine huzur geldi. Elbette daha yapılacaklar var. İçeridekiler kadar, dışarıdakilerin de temizlenmesi şarttır, ama en azından doğru bir yola girilmiştir ve bu kararlılığın devam etmesi durumunda, bu ihanet bitirilecektir.

Andımızın mahkeme kararıyla da olsa, yeniden okullara dönmesi, kelimenin tam anlamıyla eğitimde açılan hendeklerin kapatılmasıdır. O hendeklerin açılmasına göz yummak ne kadar yanlıştı ise andımızın kaldırılması da bir o kadar büyük yanlıştı. Andımızın tekrar okutulmaya başlaması hendeklerin kapatılması ve teröristlerin şehirlerden temizlenmesi kadar isabetli ve yerinde olacaktır.

Bu kadar nettir. Zaten onun içindir ki, birileri rahatsız oldu. Hendeklerin kapatılması karşısında kıvranıp, Türk milletinin gazabından korktukları için seslerini çıkaramayanlar, andımızın tekrar okutulması için verilen Danıştay kararını fırsata çevirmek istiyorlar. Bu karara saldıranların tamamının, geçmişte çözülme sürecinin ateşli destekçileri olmaları elbette bir tesadüf değildir.

ANAYASAL ZORUNLULUK

Hatta biraz daha ileri gidip, aynı adamların FETÖ için 15 temmuz öncesinde hangi övgüleri dizdiklerini, kısa bir google araştırmasıyla, kolayca bulabilirsiniz.

Andımızın okullara geri dönmesi geçmişteki bir hatanın tamir ve telafisidir ve bu son derece memnuniyet vericidir.
 “Türküm, doğruyum, çalışkanım. İlkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi, özümden çok sevmektir. Ülküm, yükselmek, ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.” Demek, hiçbir Türk vatandaşını rahatsız etmemelidir. Adımız Türk olduğuna göre Andımızın da Türk olması tarihi mecburiyettir ve hatta bir Anayasal zorunluluktur. Anayasanın değiştirmesi teklif bile edilemeyecek ilk üç maddesi, “Türkiye Devleti” diye başlar. Üçüncü madde, dilimizin Türkçe olduğunu söyler. 66’ncı madde, “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür” hükmünü taşır. Her vatandaşımız Anayasal olarak Türk olduğuna göre, andımızdaki “Türküm” ibaresinden rahatsız olmak asla iyi niyetle izah edilemez. Doğruluk, çalışkanlık, küçükleri korumayı, büyükleri saymayı, yurdumuzu, milletimizi sevmeyi ilke edinmek, niye birilerine rahatsızlık veriyor? Bu ilkelerin nesine ve neden karşı çıktığınızı, çıkın millete dürüstçe anlatında görelim. Yoksa, Atatürk’ün açtığı yolda, gösterdiği hedefte yürümekten mi rahatsızsınız? Ne Mutlu Türküm Demek, her Türk vatandaşının gururla ve heyecanla tekrarladığı bir ilkedir ki, bunu ebediyete silmeye, kaldırmaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir.

ANDIMIZIN AMACI

Andımıza doğrudan itiraz edemeyenler, kıvırıp yeni bir argüman geliştirdiler. Efendim, uzun yıllar, okullarda çocuklara, “Türküm, doğruyum, çalışkanım” sözlerini tekrarlatmışız, ama buna rağmen aramızdan teröristler, hırsızlar, tembeller çıkmış. Bu and bir işe yaramıyormuş. Bre zavallılar, işe yaramayan andımız değil, onun içini boşaltıp sıradanlaştıran sizin gibilerdir. Andımızın amacı, okullarda sıradan bir faaliyetle sınırlı kalmak hiçbir zaman olmamıştır. İnsan yetiştirmede esas alınacak bir klavuzdur. Bunu doğru kullanamamış, yeterince anlayamamış ve hayatımızın merkezine yerleştirememişsek, suçu andımızda mı arayacağız? Bir eksiklik varsa, bunu tamamlamak yerine, andımızı ortadan kaldırmak nasıl bir akıldır? O halde, Liseler, Üniversiteler dahil bütün okulları kapatalım! Zira bugün dağda olan hainlerin bir kısmı da, FETÖ’nün bütün unsurları da bu okullarda okudular.

O ANDI İÇTİK VE SADIK KALDIK

Çare, andımızı kaldırmak, okulları kapatmak değil, o anda uygun, o okulların açılma maksadını yerine getiren bir eğitim sistemi oluşturmaktır. Ve geç kalmadan bunu yapmak bir mecburiyet haline gelmiştir. Kaldı ki, herkesi aynı kefeye koymak  da son derece yanlış ve tehlikelidir. O andı içerek sınıflara giren, o okullarda okuyarak yetişen bir neslin temsilcisiyiz. Çok şükür hayatımızda ne o anda aykırı bir halimiz, davranışımız ve tercihimiz oldu, ne de okuduğumuz okullarda ihanete savrulduk. Bu sistem her şeye rağmen, içtiği anda bağlı kalan, okuduğunu anlayan ve hayatında uygulayan insanlar da yetiştiriyor. Yapılması gereken, andımızı kaldırmak değil, o andı özümseyen insanların sayılarını arttırmak ve genele yaymaktır. Birilerini asıl ürküten ve bu kadar saldırmalarına sebep olan tam da bunun hayata geçirilmesidir.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.